31 Temmuz 2019,?13:31 -?Anasayfa | Yazarlar Haberi yazdır
24 Temmuz Basından Sansürün Kaldırılması nedeniyle Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak anılıyor, kutlanıyordu.
24 Temmuz ile ilgili Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yaptığı açıklamada şu görüşlere yer veriliyor:
“24 Temmuz’da gazetecilik mesleği tarihin en güç döneminden geçerken, gazeteciler işsizlik, sansür, oto sansür, davalar ve gözaltılarla baskı altında tutulmaya devam ediyor. Gazetecilerin görevlerini özgürce yapmalarına müdahale edilerek halkın haber alma hakkı engelleniyor. “?effaflık ve basın özgürlüğü çağdaş demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Çok sesli çağdaş bir toplum olabilmenin yolu, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasından geçiyor. Gazetecilerin düşünceleri ve haberleri nedeniyle hedef gösterilmediği, işten atılmadığı, gözaltına alınmadığı, tutuklanmadığı bir Türkiye’de 24 Temmuz’u bayram olarak yaşamayı diliyoruz.?
Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın açıklaması da şöyle:
Sansürün kaldırılışının 111. yıl dönümünde sansüre daha fazla maruz kalınan bir dönemden geçiyoruz.
134 gazeteci cezaevinde. Türkiye, dünya basın özgürlüğü sıralamasında 157. sırada. 10 bini aşkın işsiz gazeteci var. Yüzlerce basın kartı iptal edilmiş durumda. Medyanın yüzde 95’i iktidar kontrolünde. İnternet gazetecileri güvencesi.Yerel gazeteler resmi ilân kıskacında. Medya çalışanlarının çoğu sendikasız, toplu sözleşmesiz.
“Türkiye böyle bir baskı dönemini yaşıyorken ‘Basın Bayramı’ demek de o günü kutlamak da zül?dür. “Unutulmamalı ki hükümet-patron sansürü kaldırılınca, gazeteciler üzerindeki baskılar son bulunca, cezaevlerindeki meslektaşlarımız özgür kalınca, medya dördüncü kuvvet olarak işlevini yine yerine getirebilince kazanan tüm Türkiye olacaktır. Bayram kutlayabildiğimiz günleri getirene kadar 24 Temmuz bizim için sadece tarihte bir gündür. Gazeteciler haklarına, toplum haberine sahip çıktığında 24 Temmuz bayram olacaktır.?
Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin açıklamasında, “24 Temmuz’un yıl dönümü nedeniyle bazı vali ve kurumlar, AKP iktidarında basın özgürlüğünün geliştiği söyleminde bulunacaklar. Hiç zahmet etmesinler, süslü laflarına, kuru kutlamalarına gazetecilerin karnının tok olduğu bilinmelidir. Bugün ‘basın bayramı’ değildir. Basın ve ifade özgürlüğümüz için mücadele günüdür? ifadelerine yer verildi. İktidarın yönlendirmesi ile büyük medya gruplarının el değiştirdiği kaydedilen açıklamada, “ basın kuruluşları ayakta kalabilmek için iktidar yönlendirmeli şirketlere ya da kamu kurumu ilanlarına bağımlı mıdır? Bağımlıdır. Gazete manşetlerine yön veren, manşete girecek kelimeleri dahi belirleyen, basın yöneticilerine doğrudan mesaj atıp talimatlar veren devlet görevlileri var mıdır? Vardır. Cumhurbaşkanı bizzat basın yöneticilerini bir araya toplayıp ulusal çıkarlar bahanesiyle iktidarın dış politika hamlelerine açıktan destek isteyerek medyayı kendi bakış açısına uymaya zorunlu tutmuş mudur? Evet?. denildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Gazeteci Atila Sertel, Basında Sansürün Kaldırılışının 111’nci yılı nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada “24 Temmuz’u çok uzun zamandır bayram olarak kutlamıyoruz. Bugün, kalemini kırıp, satmayan gazeteciler için mücadele günüdür. Yıllarca bayram olarak kutladığımız 24 Temmuzlar, medya üzerindeki ağır baskılar, düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engeller dolayısıyla tıpkı “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Bayramı? gibi bayram olma niteliğini kaybederek, “Gazeteciler Günü? olarak anılır hale geldi. Türk basınına “Abdülhamit? dönemi yaşatanların yolun sonuna geldiğini ve gazeteciler için bayramın yakın olduğunu? söyledi.
Görüldüğü gibi gazeteciler ve kuruluşları, günümüzde 24 Temmuz’un bayram olarak kutlanmadığını, sansürün kaldırılışının yıldönümünde sansürün daha fazla hissedildiğini vurguluyor.
Sansürün envay türlüsü İlçemizde de uygulanıyor. Temsil makamında olanlar icraatlarını kapalı kapılar ardında yapıyor, kamuoyunun bilgilendirilmesinde kendilerine göre bir sınır çiziyor. Toplumu ilgilendiren konu ve sorunlarda açıklama yapma, uyarı ve önerilere cevap verme zahmetine katlanmıyorlar.
Öyle ki; bizler bir kazada neden olanın kimliğini, ölenin hüviyetini, kaçma-kaçırılma olanıda mağdurların ad ve soyadlarını; “Soruşturma gizlidir. Biz gazetecilere bilgi veremeyiz? gibi gerekçelerle öğrenemiyoruz.
Dolaylı sansürün en belirgin örneğini Kaymakamlığın haftalık Asayiş Bülteninde görebiliyorsunuz. Benzer sayısız nedenlerle 24 Temmuz’u bizler de bayram olarak değerlendirmiyoruz.
Yine de bu günü bayram olarak değerlendirip ziyaretimize gelen, telefonla ya da sosyal medya aracılığıyla günümüzü kutlayan kamu görevlilerine, dostlarımıza, okurlarımıza teşekkür ederiz.
?? 1 Ağustos 2019
YORUM YAZ

Yazara ait diğer köşe yazıları
YAZARLAR
-
MUSTAFA YÜCEL
Uyan da yok, denetleyen de...
SON YORUMLANANLAR
-
Neden Bu Kadar Zor?
Neden Bu Kadar Zor?...
-
Z Kuşağı
Z Kuşağı...
-
Halkın sağlığı tehlikeye girmektedir
Halkın sağlığı tehlikeye girmektedir...
-
Yetki Belgesini İl Başkanı Turgay Baştuğ'dan aldı
Yetki Belgesini İl Başkanı Turgay Baştuğ'dan aldı...
-
Bayram öncesi çocukları sevindirdiler
Bayram öncesi çocukları sevindirdiler...
EN ÇOK TIKLANANLAR
-
Kaymakam Zafer Engin'in bayram mesajı
Kaymakam Zafer Engin'in bayram mesajı...
-
Mustafa Yücel'in köşe yazısı
Mustafa Yücel'in köşe yazısı...
ilancomtr
Emekçioğlu

?.K.YEM

Tekin İnşaat

Yıldırım İnşaat
Hazır beton

Muammer'in Yeri

Son yerel secimlerinde Cumhuriyetin nimetleri devreye girdi,Anadoluda yükselen ses Demokrasi güc birligi,fasizme gecit vermiyecegiz,diktarlögün bu topraklarda boy vermesinede müsade etmiyecegiz.tahmin bile edilmiyen metrepollerin tüm belediyelerini aldi,sildi süpürdü.bu sadece bir baslangictir devamligi sarttir.
gelismis ülkelerde birden fazla siyasi partinin cok basarili oldugu,almanya bunun bir örnegidir.yilardir alman parlemontasinda sol partiler parlamentoda büyük basarilara imza atmislardir.
Anadolu insani kendini köstermek zorundadir.
demokrasinin olmadigi ülkelerde özgürlükler olmaz özgürlügün olmadigi yerde vurguncular milyar dolari kaldirir,askari ücrete mahkum edilenlerede ya begen yada terk et der.demokrasinin olmadigi bir ülkede inanc özgürlügü bile olmaz.türkiye kosullarinda tek care demokrasi diyorum.