???????? Yıl 1993.
???????? Bingöl yolunda 33 askerimizin terör örgütü tarafından ?ehit edilmesinden 3-5 gün sonra. TRT Diyarbakır radyosunda görev yapan bir dostumuzu ziyarete gidiyoruz. Do?u ve Güneydo?u ile ilgili ku?kulu, ürpertici hikayelerin olayların sıklıkla konu?ulup yazıldı?ı dönemler ve bunların üzerine tuz biber eken 33 evladımızın yollarının kesilip, kur?unlanarak ?ehit edilmesi.
?
???????? Yolculu?umuzu özel araba ile yapıyoruz. Gaziantep'i geçtikten sonra, teröre yataklık eden topraklara girdi?imizi dü?ünüyoruz. Her an yolumuzun kesilece?i gibi bir duygu fırtınası içindeyiz. O zamanlar sekiz ya?ında olan o?lum merhum Necoli'm ile aramızda ?öyle bir konu?ma geçiyor:
???????? - Baba yolumuzu keserlerse duracak mıyız?
???????? - Elbette duraca?ız o?lum.
???????? - Peki ne i? yapıyorsun? Diye sorarlarsa ne cevap vereceksin?
???????? - Gazeteciyim diyece?im.
???????? - ?iftçiyiz desen olmaz mı? Necoli'min bu sözünü sonradan çok dü?ünüyorum; neden gazeteci de?il de çiftçi? Bu sorunun cevabını olaylar veriyor.
?
???????? ?ünkü Türkiye'de terör gazetecileri öldürüyor, çiftçileri de?il. Yolculu?umuz devam ediyor ve uçsuz-bucaksız yolda zaman zaman el kaldıranlar oluyor. Böyle durumlarda ne olursa olsun duran ve el kaldıranın derdini iste?ini soran ben, çocukların da "ne olur ne olmaz" kaygısıyla "durmayalım" ?eklindeki istekleri do?rultusunda hareket ediyor, durmuyorum.
?
???????? Diyarbakır'a varıp, arkada?ın be? katlı apartmanda kiracı olarak oturdu?u daireye çıkarken gözüme ilk takılan; koridordaki elektrik panolarının hiç birinde elektrik sayacı olmayı?ıydı. Niçin elektrik sayacı takmıyorlardı? Denetleme yapan, ceza uygulayan, yasal i?lem ba?latan bir merci yok muydu? Uzun uzun bunu konu?mu?tuk ve asıl cevabını; o bölgeye atanan ve denetim ba?latan bir TEK Bölge Müdürü'nün öldürüldü?ü haberinde buluyordum.
?
???????? ?ok küçük, münferit olaylar gibi görünen; sabah kalktı?ımızda plakası 71 ile ba?layan arkada?ımın otomobilinin dört lasti?inin birden bıçakla yarılması, bizim otomobilin sinyal lambasının güpegündüz kırılması, polis aracına çarpan bir atarabası sürücüsünün kaçırılması için çevredekilerin polislerle tartı?ması ve i?lem yapılmasının engellenmesi gibi örnekler; belki de bugün ya?ananların ayak sesleri, ilk adımlarıydı. ?u açıklamalardaki, söylemlerdeki küstahlı?a bakar mısınız;
????????
???????? - Biz Ankara'da, İstanbul'da İzmir'de kendimizi koruruz ama siz öbür taraflara gitti?inizde ne yapacak sınız?
???????? - Tabandan; "ne duruyorsunuz, da?a çıkın" ?eklinde talepler geliyor..
???????? - DTP'nin kapatılması ?artları çok daha kötü noktalara götürür.. Bu tehditkar sözlerin arkasından gelen talepler de daha küstahça;
???????? - Etnik kökenlere göre sayım yapılsın..
???????? - Anayasa'dan Türk kelimesi çıkarılsın..
???????? - ?calan'ı da kapsayacak ?ekilde bir genel af çıkarılsın.
?
???????? Tüm bunlar; insanın sabrını ta?ıracak sözler ve talepler. Ya sabır.. Ya sabır.. Deniyor da; galiba hesaplanmayan bir ?ey var: Ya sabır ta?ı çatlarsa?
?
???????? 10 Aralık 2009
Bu haber 602 defa okunmu?tur.