??????? Merhum Turgut ?zal'ın Ba?bakan oldu?u 1983 yılından itibaren devletin yapısında ve i?levinde önemli de?i?iklikler görülmeye ba?landı.
?
??????? ?zelle?tirme politikalarıyla birlikte, devletin yürütme organı olan hükümetler ellerinde ne var ne yoksa satmayı, yatırımlardan çekilmeyi hedefleyen bir politika izlemeyi esas aldılar. Devleti baba olarak gören ve sürekli babasından bir?eyler bekleyen toplum ve yöreler, bu uygulamayı uzun yıllar kabullenemedi, anlayamadı, kendisini bu anlayı?a yakla?ıma uyarlıyamadı.
?
??????? Onun içindir ki; "sizi vilayet yapaca?ız" vadlerinin ardından on yıl ko?turdu, Tekel'e ba?lı rafine tuz fabrikasının faaliyete geçirilece?inin hayaliyle yılları tüketti. Vatanda?lar istiyordu ki; devlet yapsın, devlet versin.. ?eker fabrikası kursun, Eksta?'a Tuzmak'a sahip çıkıp çalı?tırsın, Tuz Fabrialarının yanına yenilerini yapsın, i?letmeleri tuzcularımıza versin, bizi vilayet yapsın v.b. Bunun böyle olmayaca?ını, isteklerimizin gerçekle?meyece?ini çarpıcı ve yalın örneklerle gördük:
?
??????? Vilayet olamadık, Tekel'in rafine tuz fabrikası faaliyete geçmeden hurdaya çıktı. ?eker fabrikası kurulmasını isterken, pancar alım merkezi elden gitti. Parayı veren düdü?ü çaldı ve tuz i?letmeleri elimizden kayıp gitti. ?zelle?tirilen Tuz i?letmelerinin İlçemiz tuz sanayicileri tarafından alınamaması, İlçe ekonomisini kroke olmu? boksör durumuna dü?ürdü. En çok i?çi istihdam edilen bu sektörde i?ten çıkmalar çıkarılmalar, ba?ka yerlere nakiller, 4/C statüsüne geçirilenler ve dı?arıya göçmeyi çözüm olarak görenler nedeniyle toplumda umutsuzluk, karamsarlık alabildi?ine yaygınla?tı.
?
??????? Ankara Valisi Alaaddin Yüksel de aynı tesbitleri yapmı? olmalı ki; İlçemize yaptı?ı ziyaret sırasında Kaymakamlık Toplantı Salonu'nda gerçekle?tirilen toplantıda bu karamsarlı?ı, umutsuzlu?u yoketmek istercesine ?öyle diyordu: Problemleri tartı?alım ama yeni ?eyleri heyecanları da konu?alım.
?
??????? Kaymakam beyin sundu?u birifingde onlarca yıl öncesi birifinglerde yer alan konular sorunlar var diyen Vali Alaaddin Yüksel, üzerine basa basa bir tesbitini aktarıyordu: Anadolu ne kadar tanınıyorsa, ?ereflikoçhisar da o kadar tanınıyor. ?ereflikoçhisar'ı dı?arıda ya?ayanlar de?il, burada ya?ayanların tanıması lazım.
?
??????? Yüksel, bu sözlerin ardından can alıcı noktaya geliyordu: ?ereflikoçhisar üzerinde tozu olan bir külçe altın. Bu tozun üfürülmesi gerekiyor. Buna burada ya?ayanların inanması, yüre?ini koyması gerekiyor. Sayın valinin bir külçe altına benzetti?i Tuz Gölü'nden bahsederken ve "her yıl dünyada bir milyar insan seyahat ediyor" derken, Tuz Gölü'nden turizm amaçlı yararlanılabilece?ini vurguluyordu.
?
??????? Toplantıda bir konu?ma yapan ve bazı umut verici sözler sarfetse de, genelde İlçeyle ilgili karamsar bir tablo çizen Yasin Tekin'in konu?masının ardından dü?üncelerini seslendiren Vali Yüksel özetle; "Yönetenlerin umutsuz karamsar olmaya hakları yoktur. Bir göreve gelirken sorunları çözmek, bir ?eyleri ba?armak için gelinir. ?ereflikoçhisar'a tekrar gelece?im ve Ticaret Odası'nda bir toplantı gerçekle?tirece?iz" diyerek moral pompalamaya çalı?ıyor, Antalya Valili?i sırasında özellikle turizm alanında sa?lanan geli?meden ve ba?arıdan bahsediyor, esprili bir ses tonuyla Tekin'e hitaben; "bir dahaki toplantıda böyle karamsar olursan a?zına biber sürerim" diyerek, kasvetli havayı da?ıtmaya çalı?ıyordu.
?
??????? Sayın Yüksel'in ziyarette verdi?i en önemli mesajlardan biri açıklık ve ?effaflık üzerine söyledikleriydi: Ben Ankara Valisi Alaaddin Yüksel olarak çalı?ma arkada?larımla birlikte ?ereflikoçhisar'ın ve ?ereflikoçhisarlıların emrinde ve hizmetinizde oldu?umu belirtiyorum. Açık olaca?ız, konu?up tartı?aca?ız, birbirimizi kucaklıyaca?ız. Hepimiz hesap verebilir olaca?ız. Kimin neyi, nasıl ve kaça yaptı?ını vatanda? bilecek. Belediye Ba?kanının soka?a taktı?ı bir lambanın kimden kaça alındı?ını herkes bilecek.
?
??????? "in?allah" diyor, Vali beyin söz ve hedeflerinin tüm yöneticilerce iyi anla?ılmasını ve her konuda hayata geçirilmesini diliyorum.
?
??????? 28 Nisan 2011
Bu haber 614 defa okunmu?tur.