?????? Vatanda?ın Belediye ile sıkıntısı var. İddialara göre; evinin kenarından geçen atık su kanalı çatlamı?, oradan akan su evin bodrum katına doluyor.
?
?????? İddia bu kadarla da sınırlı de?il: Etrafa mikrop saçtı?ı gibi, içine çocukların dü?me ihtimali de var, evde milyonlarca liralık hasar oldu?unu söylüyor. Bu vatanda?ın ne yapması lazım? Belediyeye gidip, ?ikayetini iletmesi, sorunun çözüme ba?lanmasını istemesi lazım. Peki gidip, derdini anlatmı? mı?
?
?????? Dedi?ine bakılırsa; belediye ba?kanına, yardımcısına, Fen İ?leri amirine hepsine durumu aktarmı?. ?özüm bulunmu? mu? Yine dedi?ine bakılırsa; sorunun giderilmesi bir yana, kovmadan beter ediyorlarmı?. "Kime gidersen git, hangi gazeteye gidersen git, bildi?in yere ?ikayet et, yapmıyoruz" diyorlarmı?. Ne yapmı? bu vatanda??
?
?????? Gazetemize gelmi?, görevli arkada?larımıza sıkıntısını anlatmı?, arkada?lar gidip kanalın, evin foto?rafını çekmi?ler. Haberle?tirip yayınlayacaklar. Sonra? Konunun önemli yanı, bundan sonrası...
?
?????? Aradan biraz zaman geçtikten sonra vatanda? tekrar gelmi? ve yine iste?ini sıralamaya ba?lamı?: - Ben belediye ile konu?tum. Yapmaya söz verdiler. Siz haber yapmayın. Hem ayıp olur hem de belediyeciler kızar, yapmaktan vazgeçerler. Ne yapsın arkada?lar? Tek vatanda?ın i?i görülsün de bizim haber olmazsa olmasın deyip "tamam yazmayaca?ız" deyip vatanda?ı göndermi?ler. İ? bitti, sorun çözüldü mü? Ne gezer! Bir zaman sonra vatanda? yine gazetenin bürosunda ve yine arkada?lara dert yanıyor.
?
?????? -Belediye sözünde durmuyor. Kumu, çimentoyu sen alırsan yaparız diyorlar. Yazın bunları rezil olsunlar. Yarın Ali Babacan gelecek. O benim arkada?ım. Belediyeyi O'na da ?ikayet edece?im. Deyip bürodan ayrılıyor.
?
?????? Arkada?lar, durumu aktardı?ında; "bekleyin bakalım, arkasından ne çıkacak, sonra de?erlendiririz" dedim, haber önceki sayımızda çıkmadı. Bakan geldi gitti, çar?ıyı bir uçtan di?erine dola?tı.
?
?????? Per?embe günü büroda yalnız ben varım. Aynı vatanda? çıktı, geldi ve merhabanın ardından, önce görevli arkada?larımıza aktardı?ı sıkıntısı tekrarladı, arkasından devam etti:
?????? -Belediyeciler sözünde durmuyor, ben CHP'liyim diye benim i?imi yapmıyorlar. Ali Babacan'ın yanına vardım. Beni tanıdınmı? diye sordum. "Tanımam mı abi, senden azmı güvercin aldım" dedi, tam ?ikayet edecektim, arkamdan Belediye Ba?kanı kucakladı. "Tamam yapaca?ız, bakanımıza ayıp olur konu?ma" dedi.
?????? -?ikayet ettin mi?
?????? -Etmedim, edemedim, ayıp olmasın dedim.
?????? -Peki ?imdi niye geldin, ne istiyorsun?
?????? -Gazete almaya geldim, benim haberim çıkacaktı. Arkada?larla görü?tüm, gelip resim çektiler.
?????? -Haberin çıkmadı, yayınlanmadı, dedim, ?a?ırdı. Nedenini sordu, anlattım.
?????? -Sana güvenemedim. ?nce yazılmasını istiyorsun, aradan zaman geçiyor. "yazmayın, anla?tık" diyorsun, daha sonra tekrar geliyor, yazılmasını istiyorsun, gazeteye haber senin keyfine göre yazılmıyor, arkada?larda senin fedayin tetikçin de?il. E?er yayınlansaydı bu seferde; "ben yazmayın dedim, yazmı?lar" diye inkar etmeyece?ini kim bilebilir. "Haklısın" dedi, usulca kalktı, giderken ?öyle mırıldanıyordu:
?????? -Yazsaydınız çok iyi olacaktı, rezil olacaklardı...
?
?????? Ali Babacan'ın çar?ı ziyaretini izleyen arkada?lara sordum: "anlattıkları do?rumu, Babacan ile konu?tu mu, ba?kan kucaklayıp kenara çektimi?" "Hayır, biz öyle bir ?ey görmedik" dediler.
?
?????? Bu örnek; gazeteye gelip derdini anlatan, yazılmasını isteyen, hemen ardından; "ne olur ne olmaz, i?im daha kötüye gidebilir, en iyisi siz yazmayın" diyen ve hakkını aramaktan korkan ne ilk ne de son vatanda?.
?
?????? 19 Mayıs 2011
Bu haber 648 defa okunmu?tur.