?????? "Nerede o eski bayramlar..." Diye ba?lanır söze. Eskiye duyulan özlemi dile getirmek, günümüzle kıyaslamasını yapmak ve genellikle de bugünlerin ogünleri arattı?ını vurgulamak için.
?????? Gerçekten öyle midir? Ya da herkes için aynı mıdır? Bugünleri yermek için mi geçmi?e özlem duydu?umuzu vurgulamak isteriz. Zannederim bunun cevabı ki?ilere göre farklı olmalıdır.
?????? Eski bayramlar deyince ben ne hatırlarım? Hatırladı?ım ilk ?ey anamızın bizlere her bayram öncesi diktirdi?i kadife pantolon ve gömlek, aya?ımıza alınan lastik ya da naylon ayakkabıydı. Bunlar terziden eve geldi?inde yastı?ın altına koyup, uyumaya çalı?mak ve sabahın ilk saatleriyle birlikte giyip soka?a fırlamaktı.
?????? Daha sonraları ise aile efradını toplayıp bir ma?azaya, özellikle de Sefa Do?an'ın konfeksiyon ma?azasına gitmek, (mü?teri çoksa ki; genellikle çok olurdu, ak?amın geç saatlerinde bulu?mak için sözle?mek) çocukları tepeden tırma?a giydirmekti. Eski bayramlar deyince hatırladı?ım; çar?ının ba?langıç kısmında sıra sıra ayakkabı boyacısı çocuklar ve onların önünde ayakkabılarını boyatmak için kuyruk olu?turan vatanda?lardı.
?????? Günler öncesinden ba?layıp, gece yarılarına kadar açık kalıp mü?terisine hizmet sunan berberlerdi. Dolup ta?an ?ehir hamamıydı. ?ar?ı içini doduran kalabalıklar, ma?azaların birinden çıkıp di?erine giren, sonrasında ise elleri kolları po?etlerle dolu, yüzlerindeki sevinç ve gülümsemelerle evin yolunu tutan insanlardı. 'Bayram geliyor' diye özellikle yakılan tandırlar, bahçeye kurulan göçmen sobaları ve burada pi?irilen ve kom?ulara akrabalara da gönderilen tahinli çöreklerdi.
?????? Anaların bacıların gelinlerin bir yandan badana boya yaptıkları, kapı önlerine kurdukları kazanlarla yatak yorgan yüzlerinin, perdelerin yıkandı?ı bayram temizli?i olarak telaffuz edilen günlerdi. Kitap ve kırtasiye dükkanlarının önünde sergilenen asker, çiçek, karikatür, sevgili resimlerinden olu?an yüzlerce çe?it kartpostal ve bunların üzerine yazılan duygu, sevgi yüklü notlarla bayramların kutlanmasıydı. Babamın evinde amcaların dayıların halaların teyzelerin akrabaların ve çocuklarının toplandı?ı, so?uk ve serin havalarda etli kurufasulyenin, yazları ise güveç'in ana menü oldu?u 30-40 ki?ilik yemek sofralarıydı.
?????? Bayram sabahının ilk saatlerinden ba?layıp, son gün ak?amına kadar devam eden ama yine de bitirilemeyen kom?u, akraba, dost ziyaretleriydi. Bayramda çocuklar ?unun evi bunun evi demeden tüm kapıları çalıp, el öperlerdi. Bunun kar?ılı?ı çocuklara kırık leblebi, i?de, akide ?ekeri, siyah üzüm gibi ikramlar yapılırdı. Benim ko?ar adım öncelikle gitti?im ev ise merhum Nedim ?elik Amcanın eviydi. Orada badem?ekeri ikramıyla birlikte mutlaka azımsanmayacak kadar para da verilirdi. Bayram deyince hatırladı?ım bunlardı.
?????? Günümüzde böyle mi? Ne sokakta boyacılar var, ne de berber kuyrukları. Ne hamamlar tıklık tıklım, ne de alı?veri? merkezini dolduran vatanda?lar. Artık tandırlar yanmıyor, kapı önlerine kurulan temizlik kazanlarının görevini çama?ır makinaları yapıyor. Gülümsemenin yerini asık suratlar alıyor, yetememek, çaresizlik aile reislerinin boynunu büküyor. Karamsarlık diz boyu. Bu nedenledir ki; günümüzde bayramlar çokları için bir kaçı?ın, çevreden saklanı?ın, kimine göre; 3-5 günlük tatilin dinlenmenin aracı.
?????? Böyle oldu?u içindir ki; her bayramda koro halinde tekrarlıyoruz: Nerede o eski bayramlar? Bugün ise bayramlar çokları için bütçeye ek yük, çaresizli?in yüze vurumu, bu nedenle bir kaçı?. Bazıları için ise dinlenme tatil günleri. Nerede o eski bayramlar, bu nedenle seslendiriliyor olmalı. ??
?????????????
?????????????
????????????? 25 Ekim 2012
Bu haber 348 defa okunmu?tur.