??????
Ben ele?tiriyorum: İlçemizdeki muhalefet partilerinin yönetim kademeleri ço?u olaylarda, olanlarda görü? ifade etmiyor, öneri, uyarı, ele?tiri görevlerini, yapmıyorlar diye..
??????
Ben ele?tiriyorum: İlçemizdeki sivil toplum örgütleri ve meslek odaları, üyelerinin hak ve menfaatlerini korumada gerekli mücadeleyi vermiyor, temsilde yetersiz kalıyor, toplumu ilgilendiren geli?melere duyarsız kalıyorlar, diye..
??????
Ben ele?tiriyorum: Vatanda? kendi meselesine sahip çıkmıyor, kendi sorununun çözümü için yapması gerekeni yapmıyor, atması gereken adımı atmıyor, ?ikayetlerinde adını açıklamaktan korkuyor, kimli?ini gizleme ihtiyacı duyuyor, diye..
?????? Ben bunları neden ele?tiriyorum? E?er vatanda? sesini çıkarmaktan korkarsa, e?er sivil toplum örgütleri ve meslek kurulu?ları üyelerinden gelen seslere, bulundukları yöredeki geli?melere sessiz ve duyarsız kalırsa, e?er iktidara aday görünümündeki muhalefet partileri denetim görevini yapmaz, uyarı görevini yerine getirmez, önermez ve ele?tirmezse, görüntü tek kale maça benzer. Tek estrümanlı bir saz heyetine, bir ki?inin sesini çıkarabildi?i koroya benzer.
?????? Geçen hafta bu kö?ede yayınlanan; "Bende istiyorum ama!" ba?lıklı yazımın bir bölümünde ?öyle demi?tim: Bilindi?i gibi gazeteler bir ileti?im aracıdır gazeteciler ise ileti?imi sa?layan bireyler. Bir bakıma yönetenle yönetilenler arasında bir köprü i?levi görürüz. Tabanın iste?ini tavana, yönetilenlerin beklentilerini yönetene iletmek görevi ço?u zaman bizim omuzlarımızdadır. Giderek suskunla?an, sormaktan soru?turmaktan çekinen bir toplum içinde önermek, uyarmak, ele?tirmek görevi de bize dü?er...
?????? Bu anlayı?ladır ki; muhalefet partıleri de, sivil toplum örgütleri ve meslek kurulu?ları da, vatanda?lar da ço?u zaman uyarma, önerme, ele?tirme görevini bizden bekler. Beklemek bir yana, isterler ki; asalım keselim, vuralım kıralım, dara?acına çekip idam edelim. Bizde böyle bir yetki, böyle bir serbestlik imtiyaz var sanırlar. Böyle sandıkları için de bize sitem ederler, yayınları yetersiz bulurlar. Muhalefetin yakınması neyse de, son meclis toplantısında Belediye Ba?kanı Hakverdi Altu? da; "yerel gazetelerde meclis toplantılarıyla ilgili haberlerde muhalefete bizden çok yer veriliyor" diye yakınmı?. Meclis ne yapıyor, nasıl çalı?ıyor?
?????? Kısaca ona de?ineyim: Gündemi ve görü?ülecek konuları Ba?kan belirliyor. Ba?kan konularla ilgili açıklama yapmak isterse yapıyor ve haberlerde yer alıyor. Arkasından üyeler, genellikle de muhalefete mensup üyeler (Mehmet Yücel ile Kemal Sezginer) söz istiyor, görü?lerini ifade ediyor, AKP'li üyeler söz almıyor, konu?muyor ve ardından oylamaya geçiliyor. Bazen de gündem dı?ı önergeler sunuluyor, söz isteniyor. ?o?u zaman önergeler görü?ülmeden, ya da sonra yazılı olarak cevaplandırılacak diyerek reddediliyor, söz hakkı verilmiyor, toplantı kapatıldıktan sonra da sohbet ortamına geçiliyor.
?????? Ayda bir yapılan ve genellikle bir saatten az zaman içinde tamamlanan meclis toplantılarıyla ilgili haberlere bakıp da; "muhalefete daha çok yer veriliyor" diyen ba?kanın bu tesbitine ?a?ırıyor ve "sayın ba?kan, her hafta hemen tüm gazetelerdeki haberlerin yarısı size, belediyeye ve partinize aitken, hele bazı gazeteler bir toplantının her maddesini ayrı bir haber yaparkan, muhalefete daha çok yer veriliyor" tesbitinize "EL İNSAF!" demekten kendimi alamıyorum.
?????? 23 ?ubat 2012
Bu haber 586 defa okunmu?tur.