???? Sıkça tekrarlıyor, beklide kabak tadı verip, okuyucularımızın canını sıkıyoruz ama, yazmadan üzerinde tekrar tekrar durmadan da olmuyor.
?
???? Toplum olarak, toplumu meydana getiren bireyler olarak en büyük zaafımız, eksikli?imiz, hastalı?ımız bu: Tavır koymamak, tepki göstermemek.
?
???? Hani: "üzerine ölü topra?ı serpilmek" derler ya? Hani: "kı? uykusundan bir türlü uyanmamak" benzetmesi yapılır ya? Tıpkı o hesap. Yerel yönetimden yakınırız. Ne deriz? Suyumuz akmıyor, çöpümüz da?lar gibi yı?ılıp zamanında alınmıyor, arızalar giderilip, açılan çukurlar günlerce kapatılmıyor, kaldırım ve yolların i?galine seyirci kalınıyor, imar planıyla geli?i güzel oynanıyor, modern ?ehircili?in gereklerine uyulmuyor vs. Bunlardan yakınırız da, örne?in: bir defa olsun belediye ba?kanlı?ını, imar ya da su i?lerini, fen i?leri müdürlü?ünü arayıp, "suyum neden akmıyor, ben neden sa?lıklı su içemiyorum, çöpüm neden alınmıyor, de?i?ik nedenlerle açılan çukurlar neden günlerce kapatılmıyor?" diye sorarak cevabını arayıp, tepkimizi gösterir miyiz? HAYIR!
?
???? Oysa 10 bin hanelik ?ereflikoçhisar?da, günde 100 hane. Sorunları için telefon edip, dilekçe verse, muhatabın duyarsız kalması, yakınmaları duymazlıktan gelmesi mümkün de?ildir. Siyasi parti te?kilatlarından, ba?kan ve yönetimlerinden yakınırız: Sorunlarımızla ilgilenmiyorlar, toplumsal konularda tavır almıyorlar, bizleri seçimden seçime hatırlayıp, di?er zamanlarda, kendi çıkarlarına yönelik çaba gösteriyorlar, İlçedeki günlük geli?melerle ilgili, vatanda?ın ma?duriyetine neden olan çalı?malarla ilgili seslerini çıkarmıyorlar, görü? getirmiyorlar, diye.
?
???? Oysa, taraflar olarak, o partilere kayıtlı üye, delege olarak yüzlerce ki?inin yüzde biri, yakındı?ı parti ba?kanlarını, yöneticilerini çevirip, oy?unun, deste?inin hesabını sorsa, muhataplarının duyarsız kalması mümkün de?ildir. Ticaret Odası, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Bakkallar ve Bayiler Odası, ?oförler Odası, Manavlar Odası gibi meslek kurulu?larından dert yanar, bu kurulu?ların, görevlerini gere?i gibi yapmadıklarını, üyelerin hak ve menfaatlerini korumadı?ını, onlara ses ve nefes olmadıklarını, vatanda?ların esnaflara yönelik ?ikayetlerinde hakem rolünü oynamadıklarını, laf açıldı?ında söyleriz de, bir günden bir güne ba?lı oldu?umuz bu kurulu?lara gidip: "siz neden çalı?mıyorsunuz. Neden sorunlara kar?ı gerekli ilgiyi göstermiyorsunuz?" demez, ya da, o kurulu?ların birer üyesi olarak ola?an toplantılarına dahi ilgiyi ve katılımı göstermez, denetim mekanizmasını çalı?tırmaz, gözlerimizin, yönetimin üzerinde oldu?unu hissettirmeyiz.
?
???? Oysa yüzlerce üyesi olan bu kurulu?ların yönetiminde olanlara, her gün 5-10 üye gidip de; "siz ne yapıyorsunuz, ?u konuda ne dü?ünüyorsunuz, ?unlar ?unlar oluyor, bu konuda tavrınız ne olacak?" diye sorsak, inanın bazı ?eyler kendili?inden de?i?ecektir, de?i?tirmek zorunda kalacaklardır. Kaymakamlık, Sa?lık, Güvenlik, Milli E?itim, Tarım, Tapu, TEK, PTT, ?zel İdare vs. gibi topluma hizmet vermekle yükümlü kamu birimleri için de durum di?erlerinden farklı de?ildir.
?
???? Kıyıda kö?ede söylediklerimizin, üretti?imiz dedi-koduların yüzde birini bu kurum ve birimlerin yönetimine iletsek, varsa ma?duriyetimiz, hakkımızı aramanın yollarını denesek, bazı aksaklıklar, haksızlıklar kendili?inden düzelecektir.
?
???? Tüm bunları neden mi yazıyorum? Her gün 3-5 ki?inin ziyaretine ve onların de?i?ik konulardaki yakınmalarına, bunların yayınlanması isteklerine tanık oluyoruz da, bu talep sahiplerinin; içinde ya?adı?ı topluma, kendi e? ve çocuklarına, kendisinin sorunlarına, kendi i?ine, kendi soka?ına, kendi mahallesine, kendi hak ve menfaatlerinin aranmasına, korunmasına kar?ın böylesine ilgisiz tepkisiz, böylesine duyarsız kalmasına ve çözümü ba?kalarından beklemesine bir anlam veremiyorum da onun için!
?
???? 24 Kasım 2011
Bu haber 537 defa okunmu?tur.