?engel
ANASAYFA HABER ARA FOTO GALERİ VİDEOLAR ANKETLER SİTENE EKLE RSS KAYNA?žI İLETİ?žİM

SİTE ZİYARETCİ SAYACI

Yine Aynı Oyun - Muharrem Yücel (?–?Ÿretmen)

KONUK YAZAR

21 Mayıs 2014,?13:07

KONUK YAZAR

?–zerklik, otonomi, muhtariyet?…

Son zamanların popüler konuları. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası?’nda tam ?‘dokuz?’ defa tekrar edilen ?‘bölünmez bütünlük?’ ilkesinden rahatsız olanların tartı?Ÿmaya açtıkları kavramlar?…

Bu üç kavram da, aynı manada kullanılmakla birlikte ?Ÿunu ifade ederler: Bir toplulu?Ÿun, bir kurulu?Ÿun ayrı bir yasaya ba?Ÿlı olarak kendi kendini yönetme hakkı (1)

Cumhuriyet tarihi boyunca her fırsatta iç çatı?Ÿma ortamı yaratmayı ihmal etmeyen batılı devletler, günümüzde bu kavramların tartı?Ÿılmasını desteklemektedir. Anayasamızda yer alan ?“Türk Devletine vatanda?Ÿlık ba?Ÿı ile ba?Ÿlı olan herkes Türktür?”(2) kavramını görmezden gelen dı?Ÿ mihraklar, toplumumuzu etnik kökenlere göre parçalama gayreti içindedirler.

Batının ?‘böl, parçala, yönet?’ yöntemi siyaset ve tarih bilimlerince ?‘olası ve normal?’ olarak görülebilse de, bu kavramların iç politika malzemesi yapılması ve buna fırsat verilmesi en acı olanıdır. Fakat tarih sahnesinin en önemli aktörlerinden olan Türklerin son devleti; tüm bu olanları so?Ÿukkanlı bir olgunlukla kar?Ÿılamalıdır. Tabi ki bu esnada resmin bütünü görmeli, bunu yaparken de ba?Ÿka milletlere nasip olmayan tarihi birikiminden yararlanmalıdır. Tarihte kurulan 16 büyük imparatorlu?Ÿun ya?Ÿadıkları bizim için anlamlı örneklerdir.

Bu yazımda 16 büyük imparatorluk kurmayla övünmek yerine, 15?’ini nasıl yıktı?Ÿımıza bakmak ve özerklik tartı?Ÿmalarının sakıncalarını bu açıdan de?Ÿerlendirmek istiyorum.

Türk tarihi boyunca kurulan devletler arasında ?‘üniter?’ olma yolunu, yalnızca Cumhuriyetimiz ve biraz daha esnek olmak kaydıyla selefimiz Osmanlı Devleti seçmi?Ÿtir. Bu iki Türk devleti tarihinden ders çıkarmı?Ÿ ve merkezi otoriteyi güçlü tutmayı tercih etmi?Ÿtir. Osmanlı Devleti çok kısa sürede yıkılan öncekilerin aksine; 600 yıl ya?Ÿamayı ba?Ÿarabilmi?Ÿ, Türkiye Cumhuriyeti ise selefinin yolunda ilerlemektedir.

Peki ne oldu da 600 ya?Ÿayan Osmanlı Devleti yüz yıl gibi bir sürede bir anda tarih sahnesinden yok oluverdi? Sorumuzun yanıtı 18. yy?’da batılı devletlerin, kazandıkları sava?Ÿlar sonrası Osmanlı?’nın iç i?Ÿlerine yaptıkları çirkin saldırılardır. İ?Ÿte örnekler:

II. Mahmut?’un hükümdarlı?Ÿı sırasında, yeniçeri oca?Ÿının kapanması sonrası Rusya ile yapılan sava?Ÿlar birbiri ardına kaybedildi ve 4 Eylül 1829 tarihinde bu ülke ile Edirne Antla?Ÿması imzalandı. Rusya ile yakın ba?Ÿları olmamasına ra?Ÿmen Yunanistan?’a ba?Ÿımsızlık tanındı. Osmanlı eyaletleri Eflak, Bo?Ÿdan ve Sırbistan?’a ?‘özerklik?’ tanındı.

II. Abdülhamit zamanında; yine Rusya ile yapılan sava?Ÿların hezimetle sonuçlanması ile Osmanlı İmparatorlu?Ÿu, bu ülkeyle 3 Mart 1878?’de Ayestefanos Antla?Ÿması?’nı imzaladı. Sırbistan, Karada?Ÿ ve Romanya?’ya bu defa ?‘tam ba?Ÿımsızlık ve sınırlarını geni?Ÿletme?’ hakkı tanındı. Bulgaristan?’ın, prenslik haline gelmesi ve Bosna-Hersek?’e iç i?Ÿlerinde ba?Ÿımsızlık verilmesi kabul edildi. ?žükür ki Osmanlı?’nın egemenlik haklarını çok önemseyen (!) Avrupa ülkelerinin devreye girmesi ile bu felaket antla?Ÿma rafa kaldırıldı ve yürürlü?Ÿe girmedi. 13 Temmuz 1878?’de daha hafif ?Ÿartlara (!) sahip Berlin Antla?Ÿması imzalandı. Bu antla?Ÿmayla Bulgaristan kurtarılsa da, Bosna-Hersek ve Do?Ÿu Rumeli imtiyazlı vilayetler haline geldi. Sırbistan ise ba?Ÿımsızlını kazandı.

Gördü?Ÿünüz gibi. Bundan iki yüzyıl önce de batılı devletler iç içlerimize müdahale etmekten geri durmuyorlardı. ?œstelik bahane bile aramadan. ?œlke yönetimindeki zafiyetlerden yararlanarak, devletimize tabi unsurları ba?Ÿımsız olmaya te?Ÿvik ediyorlardı. Görün bakın ki bu antla?Ÿmalar sonunda galip devletler adeta kendileri için bir ?Ÿey istemek yerine, o zengin Osmanlı kavramını olu?Ÿturan etnik unsurları kı?Ÿkırtmayı tercih ediyorlardı. Yüzyıllarca Osmanlı bayra?Ÿı altında ya?Ÿayan topluluklara önce prenslik, özerklik gibi haklar zamanı geldi?Ÿinde de derhal ba?Ÿımsızlık verilmesini istiyorlardı.

İbret almak isteyenler için tarihte bunlara benzer çok örnekler vardır. Emperyalizm öyle bir illettir ki, kendini doyurmak için hiçbir dini ya da ahlaki de?Ÿeri tanımaz. 1923?’den beri tüm yurtta?Ÿlarına anayasal e?Ÿitlik vermi?Ÿ Türkiye Cumhuriyeti ça?Ÿımızda bu ahlaksız ?Ÿeytanın saldırısı altındadır. Bu ?Ÿeytan öyle bir zehir salmaya çalı?Ÿmaktadır ki, ?‘özerklik, otonomi?’ gibi siyaset bilimi kavramları ile tartı?Ÿmalar açıp, uzun vadede karde?Ÿi karde?Ÿten ayırmayı planlamaktadır.

20. yy?’nın ilk çeyre?Ÿinde emperyalizme o unutamadı?Ÿı tokadı atan Türk halkı ise, bu zaafı bir kere daha ya?Ÿamayacaktır. Erzurum Kongresi?’nde ?“Vatan bir bütündür, parçalanamaz. Her türlü yabancı i?Ÿgaline ve müdahalesine kar?Ÿı millet hep birlikte direni?Ÿ ve savunmaya geçecektir.?” diyen Türk milleti bu sözünü tutacak; ?‘özerklik?’ tartı?Ÿmaları açan emperyalistlere ve onun u?Ÿaklarına gereken yanıtı yine verecektir.

(1) Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük

(2) T.C. Anayasası 66. Madde 22 Mayıs 2014

Bu haber 1093 defa okunmu?Ÿtur.

Delicious? Facebook? FriendFeed? Twitter? Google? StubmleUpon? Digg? Netvibes? Reddit
MUSTAFA Y?œCEL MUSTAFA Y?œCEL
Bunun adı nankörlük de?Ÿilse nedir?
KONUK YAZAR KONUK YAZAR
Yine Aynı Oyun - Muharrem Yücel (?–?Ÿretmen)

HUZUR DOLU BİR ORTAM

Ba?Ÿlantılar

Biga Foto?Ÿrafları -- Dü?Ÿün - Su Kaça?Ÿı Tespiti


RSS Kayna?Ÿı | Yazar Giri?Ÿi | Yazarlık Ba?Ÿvurusu

Tasarim: Sinan KAYMAK