BİTMEMİ?ž BİR HİKAYE (Derya Kızılgöz)

04 ?žubat 2010,?08:14

KONUK YAZAR

???????

??????Derya Kızılgöz

???(?–?Ÿretmen-Yazar)

????? Ula?Ÿım araçlarının ilkel oldu?Ÿu dönemlerde; bir yerden bir yere gitmek yorucu tehlikeli ve zaman alıcıydı. Denizciler, kâ?Ÿifler, tüccarlar ve göçmenler dı?Ÿında kalan insanların ülkeden ülkeye, kentten kente yolculuk ettikleri pek sık görülmezdi.

??????????

??????Zaman de?Ÿi?Ÿti. İnsanlar farklı sebeplerle seyahat halindeler. Gelip geçti?Ÿimiz, konakladı?Ÿımız yerlerin, birbirinden farklı hikâyelerini ya?Ÿamak, geli?Ÿmi?Ÿli?Ÿin sosyal göstergelerinden biridir. ?žüphesiz her co?Ÿrafya kendine özgü hikayeleri ile, sınırsız bir gücü bünyesinde barındırmaktadır.

????? Açı?Ÿa çıkan ve i?Ÿlenmi?Ÿ güç potansiyeli ile belle?Ÿimizi doldurmu?Ÿ mekânların gölgesinde kalan ve kaybolmu?Ÿ silueti ile gülümsemekten vazgeçmeyen bir kentin gücü sabrı kadardır. Kartpostalların, afi?Ÿlerin, reklâm panolarının, turizm acentelerinin, bro?Ÿürlerin parlak ve ?Ÿa?Ÿaalı görüntülerinin arkasına dü?Ÿmü?Ÿ yalın aydınlıktır aslında.

?????? Ekecik da?Ÿının uzantılarının engebelendirdi?Ÿi Karasenir Da?Ÿı?nın üzerindeki küçük da?Ÿ denilen tepe, bin altı yüz kırk sekiz metre yükseklikten ku?Ÿ bakı?Ÿı bakarken ovaya, gökteki pamucuk bulutlara davetkârdır, uzattı?Ÿı boynuyla. Yaz aylarında sarı bir göl oluveren ekin diyarı ovada, Peçenek özü deresinin iki yakasına kurulu olan kent tarih boyunca ticaret ve hizmet merkeziydi. ?‡evredeki tarımsal alanlardan gelen ürünler, canlı hayvan, kösele, deri, deve ve türlü hayvani gıdalar ile giyim e?Ÿyalarının ticareti yapılırdı.

?????? Ne Tuz Gölü'nün sınırlarımıza dü?Ÿen payı ne de Kızılırmak'ın kıvrılarak gelen o soylu akı?Ÿı co?Ÿa getiremedi içe kapanmı?Ÿlı?Ÿımızı. Bin dokuz yüz seksen be?Ÿlerde nüfusu seksen yedi bin sekiz yüz doksan üç olarak kayıtlara geçmi?Ÿken, geride kalan yirmi be?Ÿ yılda hikâyenin sonuna geldi?Ÿimiz yanılgısına dü?Ÿtük. Derin bir uykuya saldık bakı?Ÿlarımızı.

?????? Tuz, ekmek ve üzüm ?Ÿırası ile kutsanan kentin, yüz yıllara dik duran karakteri onun yazgısı ise; bitmeyen bir hikâyenin devamını ya?Ÿamak için bu kente inanmaya ihtiyacımız vardı yalnızca. Ku?Ÿkusuz, dünyayı saran ça?Ÿ yangınının, küresel acıların dı?Ÿında de?Ÿildi. Geçim derdi, kültürel ve sosyal a?Ÿınmalar, insan ili?Ÿkilerindeki yozla?Ÿma ve yabancıla?Ÿmadan muzdarip sıkıntılı hallerimizle, sen ben meseleleri yaratıp, kendi kendimizi dar görü?Ÿlere sıkı?Ÿtırdık. Her birimiz de?Ÿerli oldu?Ÿumuz halde, birbirimizin itibarını zedeleyerek kendimizi onarmaya çalı?Ÿtık. Belki de birbirimize gere?Ÿinden fazla yakındık. Ki?Ÿisel sınırları fazla keskin olmayan varlı?Ÿımızı, birbirimizin ya?Ÿantısına duydu?Ÿumuz gereksiz merak ve müdahalelerde yitirdik.

?????? Sabır büyük bir erdem olsa bile, ya?Ÿamın akıp giden hızına çok da vaktimizin olmadı?Ÿı bir gerçektir. Zamanımızı do?Ÿru ve etkili kullanabilmemiz için, zaten var olan geli?Ÿmi?Ÿ birlik ruhumuzu salıvermek gerekmektedir. Cesur giri?Ÿimleri ile samimiyetini ortaya koyan keskin karakterlere destek olmanın vaktidir.

?????? Ne yapılabilir? Sorusuna verilecek yanıt, kentin kaderine yön verecek olan birlik ruhundan çıkıp gelen, aklın icatlarındadır.

?????? 4 ?žubat 2010

Bu haber 1329 defa okunmu?Ÿtur.